Genel

aile dostları ve swing

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba 7ty.club erotik sex hikayeleri okuyucuları,derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.Neredeyse tüm google da bulabileceğiniz tüm hikayeleri bir arada..

Ass

aile dostları ve swing
Barış ve Merve’de samimi olduğumuz aile dostlarımız. Barış, benim çocukluk arkadaşımdır. Merve ile üniversitede okuduğu zamanlarda tanışıp evlenme kararı almışlardı. Mezun olunca Merve’de bizim şehrimize gelin olarak geldi. Arzu ile Merve’de iyi anlaşınca üstüne çocuklarda yaşıt olduğundan çok sık vakit geçiririz

Her neyse ayrıntıları geçiyorum, olayların ilk başladığı geceye dönmek istiyorum. Derbi maçını seyretmek için erkek erkeğe birkaç tek atıp yemeğe gitmiştik. Sohbet sırasında laf bir şekilde mano tonluğa geldi. Barış aramızda kalmasını rica ederek anlatmaya başladı. Cinsel yaşantılarına hareket getirmek için sürpriz yaparak, vibratör aldığını ama eşinin bunu gördüğünde verdiği tepkiyi kızarak bahsetti. Barış’la bekarken beraber yaptığımız çok çapkınlığımız olmuştur ama eşlerimiz hakkında bugüne kadar konuşmadığımızdan başta tuhaf gelmişti doğrusu. Çok samimi olduğumuz için bir kötülük görmedim ve üstü kapalı bizden de örnekler vererek tavsiyelerde bulundum. Anlattıklarından kötü bir cinsel hayatlarının olmadığını sadece Merve’nin yeniliklere karşı biraz çekimser olmasından şikayet etti. Daha sonraki görüşmelerimizde de Barış’la baş başa iken benzer konular açılıyor, zamanla artık sıradan bir konu gibi bahsedebiliyorduk. Tabi tüm bunları saygı çerçevesinde, fikir alışverişi gibi görüyorduk. İş öyle bir noktaya gelmişti ki artık Merve’nin iç çamaşır seçimlerinden, renklerine, doğum kontrol yöntemi olarak spiralini, yaptıkları fantezileri gibi bir çok şeyi biliyordum. Haliyle Barış’ta bize ait bir çok şeyi öğrenmişti. Aslında bize nazaran daha renkli fantezi dünyaları vardı ve ilk duyduğumda gülmeme neden olan fantezilerini unutamıyorum. Merve’nin üniforma merakı varmış ve Barış’ın kendi işi olmasına rağmen dolabında denizci subay üniforması bulunduruyormuş.

İtiraf etmem gerekirse arkadaşımız olarak gördüğüm Merve artık erotik bir objeye dönüşüyordu. Hele hele onun hiçbir şey den haberi yokken en mahrem yanlarını bilmek tuhaf bir durum haline geldi. Öyle ki Merve ile sohbet sırasında beynimin arka planında Barış’la yaşadıkları geliyor ve müthiş etkileniyordum. Halbuki zamanında Merve’nin tatillerdeki bikinili halleri dahi etkilenmeme sebep olmamıştı. Bu arada bir yanlış anlaşılma olmasını istemem. Barış için de benim için de yaşadıklarımız sadece hayatımızı renklendirmek adına şölen niteliğinde idi. Asla birbirimizin eşine sarkma benzeri terbiyesizlik içinde değildik, olamazdık da… Barış ile bunu hiç konuşmamış olsak da ikimizin de bildiği gizli bir saygı kuralı idi.

Gene de bazen kendi başıma kaldığımda küçük pişmanlıklar yaşamıyor değildim. Eşimle en mahrem bilgileri arkadaşımla paylaşmak ne derece doğruydu ? Veya şu ya da bu olayı da anlatmasaydım diye düşünsem de heyecan verici tarafı sanırım her zaman daha ağır basıyor ve sonunda iyi taraflarını görerek aklımdan uzaklaştırıyordum.

İlerleyen günlerde Arzu’nun akrabası evleniyordu, eşlerimizi kına eğlencesine bırakıp felekten bir gün çalalım diyerek Barış’la yemeğe çıktık. Barış vibratörden bahsediyordu; bir süredir eşini bir şekilde ikna etmeyi başarmış olduğunu zaten biliyordum. Fantezilerinde gittikleri tatil köyünde Merve’nin masaj yaptırdığını ve azarak masörle beraber olduğu bu sırada Barış’ında aralarına katıldığı üzerine kuruluydu. Dolaba vakumla yapıştırdıkları vibratörle Merve domalmış içine alırken Barış’a oral seks yaptığını tarif ediyordu. Merve 3.kişi kurgusuna kızmadı mı peki ? diye sordum. “Tam tersine “ diyerek konuyu açıkladı. Merve yapı olarak kıskanç olduğundan 3.kişinin kadın olmasına tahammül etmediğini ama erkek olunca sorun yok dedi. Bahsi geçen kişilerin kesinlikle hayali olmasını, uzak dahi olsa tanıdık kişilerden olmamasını istiyormuş. Barış finalde bana izahat verme gereksinimi hissetmiş olacak ki ; tüm bunların yatak odalarında oynadıkları oyun olarak gördüklerini, gerçekte asla böyle bir şeyi ne Merve’nin ne de kendisinin istemediklerini söyledi. Merak etme seni gayet net anlıyorum açıklamana gerek yok hayalini kurmak demek ille realiteye dökmek anlamına gelmediğini belirtip, benzerini Arzu ile yaptığımızı anlattım. Arzu ile porno seyrederken sahnelerdeki kişileri seçeriz ve sanki bizmişçesine seyrederiz. Tabii şansımıza, arada anlattığın gibi 3lü veya 4 lü sahneler çıktığında mecburen olaya devam etmek zorunda kalıyoruz ve bir kadın bir erkekten daha fazla heyecanlandırdığını söyledim. İşin benzer tarafı Arzu’da tanıdık kişileri katmaz rahatsız olur diye ekledim.

H.sonu akrabanın düğününe gittik. Barışlarla ve tanıdığımız arkadaşlarımız; üç çift ile eğleniyorduk. Keyfimiz gıcırdı ve içk**e hafif çakır keyif kıvamına erdirmişti. Düğündeki hatunları, eşimi ve tabi ki Merve’nin dekoltelerini ve oynayışlarını gördükçe içim kıpırdanmaya başladı. Arzu siyah tek parça mini bir elbise giymişti, Merve’de kırmızı bileklerinde biten elbisenin içinde tam iki dişi afet idi. Slow dans ederken Arzu’nun kulağına tangasını çıkartıp bana vermesini fısıldadım. Sen delisin diye gülümsedi ve dans bitini kadınlar tuvaletinden döndükten sonra çantasından çıkartıp çaktırmadan masa örtüsünü kamuflaj gibi kullanıp elime tutuşturdu. Tanıdıklar gelip tekrar piste kaldırmaya ısrar ediyordu. Yorulduğum için oyun havası sırasında kalkmayıp, eşimi dans ederken izlemeyi tercih ettim. Barış’ta yanıma gelip oturdu. Barış’a şu an Arzu’nun altında iç çamaşırı yok biliyor musun diye çaktırmadan cebimden tangasını göreceği şekilde yandakilere fark ettirmeden çıkarttım. Belli etmese de eminim ki Arzu’nun iç çamaşırının olmadığını bilmesi onu da gece boyunca tahrik etmiştir.

Barış’ta tam bir film fanatiğidir. Tavsiye ettiği filmler ve bir iki dizi vardı. Onlarda olduğumuz bir gece eşlerimiz salonda sohbet ederken, kopyalama sırasında sigara da içmek için balkona çıktık. Arka planda kopyalarken son gittikleri tatil köyündeki resimleri göstermeye başladı. Havuzda, akşam yemeğinde gibi pozları ardı ardına akarken Merve’nin bikinili pozları beni hafif hafif azdırmaya başlamıştı ki bir tanesinde Merve yüzüstü güneşleniyordu. Barış başka bir poza geçerken dur ya ne çabuk geçtin göremedim diyerek geri gelmesini istedim. Merve yüzüstü yatmış ve bikinisinin üstünün iplerini çözerek güneşleniyordu. Göğüsleri yandan hafif taşmış, güneş altında parlayan bir vücut… Kısaca harika bir pozdu. Güzel çıkmış hala genç kız gibi diye iltifat edince Barış’da gaza gelmiş olacak ki daha erotik olanları da var diye muzipçe sırıttı ve resimleri göstermeye devam etti. Açıkçası Barış benle oynuyordu ve malesef yenilip “Ee oğlum göstermeyecek misin peki “ diye sordum. Bekle az diyerek hafif doğrulup içerdekilerin ve çocukların gelmeyeceğinden emin olunca şifreli bir klasörü açıp göstermeye başladı. Şok olmuştum çünkü Merve üstsüz şekilde güneşleniyordu. Pantolonumda kazık gibi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Riskli bir ortam olduğu için fazla uzatmadan kapattık. Benimse aklım hala resimlerde kalmıştı. Daha rahat bir zamanda gösteririm dedi ardından toplanıp içeri geçtik. Merve’ye bakarken elbisesinin altındaki göğüslerini görmüş olmak beni o kadar etkilemişti ki anlatamam. Adeta Merve’yi karşımda çıplak görüyordum. Tanıdığınız, samimi olduğunuz birinin göğüslerini görmek bir resimde veya filmde gördüğünüz mankenler gibi olmuyor. Tarifini yapamayacağım kadar haz verici etkisi oluyor. Gördüklerimin heyecanı ile Arzu ile o gece çılgınlar gibi seviştim.

Ertesi gün Barış’a telefon ettim. Arzu’nun özledikleri için çocuğu da alıp annelerinin yazlığına gideceğinden bahsettim. Asıl niyetim gece kalacakları için evin boşluğundan faydalanıp Barış’ı bize çağırıp resimlerin tamamına rahat rahat bakmaktı. Barış’a hem bir şeyler atıştırır sonra geçen günkü yarım kalan olayı tamamlarız diye ima ettim. Akşam sabırsızlıkla beklerken, Barış’ın laptopsuz geldiğini görünce hayal kırıklığı yaşasam da belli etmedim. Karnımızı doyurduktan sonra bira içmeye başladık. Laflarken bir ara Barış “hadi merak etmiyor musun?“ diye lafa girdi. Neyi ima ettiğini sonradan anladım, meğer harici hard diskinle gelmiş bizimki. Beni uyuz etmek için mi yoksa evden çıkarken dikkat çekmesin diye mi böyle yaptı pek anlamış değilim açıkçası pek umurumda da değildi. Heyecan içinde benim bilgisayarın başına geçtik. Bilgisayarın açılması benim için sanki dakikalar sürdü. Nihayet resimler ekranda idi. Merve’nin gördüğüm üstsüz güneşlenenlerden başladık. Görmediğim üstsüz pozlarından sonra odalarında çektikleri erotik tarzda sadece göğüslerinin gözüktüğü resimlerden oluşuyordu. Tamamen çırılçıplak resmi yoktu ama aşırı tahrik olmama yetmişti. Barış “Beğendin mi “ diye sorduğunda Belli olmuyor mu diye gülerek önümü gösterdim. Meğer esas bombasını sona saklamış; Merve ile sevişmesini video olarak çekmiş ama göstermesi için bir şartı olduğunu ve düğündeki o tangayı görmek istediğini söyledi. İstediğin bu olsun diyerek yatak odasına çağırdım ve Arzu’nun iç çamaşır çekmecesini açtım. Düğündeki tangayı ve diğer takımlarını gösterdikten sonra tekrar içeri geçtik. Barış bilgisayarda filmi açmadan evvel biralardan dolayı beklemesini söyledim. Çiş faslını bitirince gözüme kirli sepeti ilişti. Arzu’nun sepete atmış olduğu kilotunu alıp Barışın yanına gittim. Arzunun kokusunu duymak istersin diye düşündüm diyerek verdim. Barış koklarken filmi de başlattık. Merve transparan mor geceliği ile yatakta uzanmış yatarken başlıyordu. Ön sevişmelerin ardından Merve üstündekini çıkartıyor ve nihayet Merve’yi karşımda çırılçıplakken görüyorum. En yakın arkadaşım ve eşi ekranda sevişiyorlar ve görüntüler aktıkça kalbimin ritmide deli gibi atıyordu. Barış’ın içine girişi çıkışı, Merve’nin zevk anlarında kaşlarını çatarak yaptığı mimikleri beni deli etmeye yetmişti. Barış ile ergenlik zamanlarında beraber çok porno seyredip 31 çekmemize rağmen ilk başta çekindim ama artık dayanacak halim kalmamıştı. Banyoya gitsem mi diye düşünürken Barış fermuarını indirip başlayınca gereksiz bir detaya takıldığımı anlayıp ben de aynını yaptım. Aşırı tahrik olduğumdan zaten fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. Barış ise bir taraftan asılırken bir taraftan da kokmaya devam ediyordu. Bu sırada aklıma çılgınca bir fikir geldi ve Barış’a boşalırken kilotun üstüne boşalmasını söyledim ve severek yaptı ve üstünü onla temizledi.

Sanıyorum bir iki hafta sonra idi Barış akşamüstü işyerime uğradı. Bayanların kullandığı traş bıçağını koydu masama. Kullanılmış bir bıçaktı ve aralarında kıllar vardı. Merve’ye ait olduğunu tahmin etmiştim. Barış kadında şekilli bırakılmış kılı sevdiğimi de bildiği için böyle bir jest yapmış. Hoşuma gitmişti Merve’ye ait mahrem bir parçasına sahip olmak. Ayrıyetten yeni resimler çekmiş onları gösterdi, bakarken küçük cam bir şişeye boşalmamı istedi. Niye diye sorduğumda sen dediğimi yap sadece diyerek ısrarla tekrar edip duruyordu. İşkillenmiştim “ söylesene oğlum yapmayacağım yoksa !” dediğimde, yapmazsam anlatmayacağını ve bir daha da ne resim ne video ! diyerek tavır koyunca iyi bari diyerek getirdiği şişeye tüm spermlerimi patlattım. Kim bilir ne haltlar peşinde diye güldüm kendi kendime. Ertesi gün telefonda görüştüğümüzde anlattı. Gitmiş bir tane su fışkırtmalı olan vibratörlerden almış ardından da benim spermlerimi içine koyup gecesinde Merve’nin derinliklerine boşaltmış. Şaşkın biçimde anlattıklarını dinleyip sorular sorarken Barış kahkahasını patlattı ve şaka yaptığını söyledi. Kafaya almasına gıcık olmuştum ancak yalan dolan da olsa spermlerimi Merve’ye boşalttığı fikri etkileyici gelmişti. Altta kalmamak adına zaten başından beri inanmadım ki, ben de seni yiyorum dedim. İşyerimde tüm bunları düşünürken aklıma birden traş bıçağı geldi. Çekmecenin dibine sakladığım yerden bularak Merve’nin kıllarına bakmak daha cazip geldi. Elimde evirip çevirirken paranoyam tuttu; Belki bu da Barış’ın bir mizanseliydi ? Barış’ın kılları olabilirdi, soğuyup traş bıçağını aynı yere koydum.

Pazar günü pineklerken telefonum çaldı, arayan Barış’tı. Piknik teklifinde bulundu. Değişiklik olur diyerek kabul edip buluştuk. Ateşi yakmak için çabalarken Merve yanıma gelip pişireceğim malzemeyi yanı başıma koydukça eğilirken verdiği göğüs çatalı frikiklerini kaçırmamaya da gayret ediyordum. Kayda değer bir şey yakalayamamıştım zaten Arzu’ya da sobelenmenin bir manası yoktu durduk yere. Mangal sonrası çok yediğimden üzerime ağırlık çökmüştü. Arzu ile Merve tanımadığım birinin dedikodusunu yaparken Barış’da az ileride çocuklarla top oynuyordu. Merve çaylarımızı tazelerken konuyu değiştirdi ve yaz tatili için plan nedir, ne yapıyoruz? diye sordu. Arzu ile muhtemel yerleri tartışıyorlardı. Bulunduğum yerden yurt dışını da ihtimallere koyun diye laf attım. Onlar orası burası anlatırken “çıplaklar kampına da uğrarız” diye şaka yaptım. Tekrar sessizliğime bürünürken kendi aralarında nudistlerin et yığını gibi göründüğünü, itici bulduklarını konuşmaya başladılar. Yorumları devam ediyordu üstsüz olarak güneşlenenlere değinip ardından da cesaret edemeyeceklerini birbirlerine anlatıyorlardı. İçimden dinle Arzu, Merve’nin masumiyet palavralarını diye geçirdim. Aklıma haliyle Merve’nin üstsüz verdiği pozlar geldi.

Akşam çocuğu uyutup Arzu ile baş başa kaldığımızda konuyu tekrar gündeme getirip “ Gerçekten üstsüz güneşlenmez miydin ? “ diye sordum. “ Peki sen kıskanmaz mıydın ? “ diye soruma soru ile karşılık verdi. Ortam müsaitse yani başkaları da üstsüz ise kıskanmayacağımı bilakis hoşuma dahi gideceğini söyledim. Aslında merak ettiğini ve benim gibi düşündüğünü yani tanınmadığımız kişilerin bulunduğu nezih bir ortamda cesaret edebileceğini konuştuk. Merve’nin bir keresinde üstsüz güneşlendiğini de Barış’la konuştuğumuzda öğrendiğimi çıtlattım. Ağzımdan kaçırmamıştım, Merve’nin ahlaki tavırlarına karşı bir nevi tepkiydi. Arzu pek şaşırmış görünmüyordu. Sigarasından bir nefes çektikten sonra biliyorum bana bahsetmişti ama senin yanında yaptım diyecek hali yok herhalde diye tebessüm etti.

Havalar ısınmıştı, Barış’lar o hafta sonu Merve’nin ailesini ziyarete gitmişlerdi. Biz de eşimle balkonda çilingir sofrası yapıp demleniyorduk. Alkol tesirini göstermiş, Arzu’nun karşımda sütyensiz, saten geceliği ile hem içip hem görsel ziyafet çekiyordum. Barış’lar hakkında konu açıldı bir süre öylesine konuştuk. Malum olmayanın arkasından konuşmak adettendir. Barış’ın koltuk altı fetişi olduğunu söyledim. Arzu merak edince devam ettim anlatmaya. Dediğine göre çocukluk sıralarında bir kızın bikini bölgesinde tüy çıkıp çıkmadığını merakla başlamış ilgisi. Tabii öğrenmenin en kolay yolu da çaktırmadan koltuk altına bakmak olduğunu keşfetmiş. Yani burada varsa orda da vardır mantığı. İleriki yaşlarında da kadınlar banyoya girdiğinde genelde hepsinden bir anda kurtulduklarından koltuk altı onun için bir ipucu oluyormuş. Kısaca koltuk altında kıl varsa orda da vardır veya yoktur şeklinde bir mantık yürütüyor dedim. Özellikle yeni çıkmaya başlamışsa Barış için tam bir afrodizyak etkisi olur diye ekledim.Arzu ilginçmiş dedi ve ardından o da liseden bir kız arkadaşının erkeklerin göğüs kılı takıntısından bahsetti.

Sonraki cumartesi öğleden sonra tatil rezervasyonu için alışveriş merkezine gittik. Barış’ın biraz işi olduğu için sonradan katılacaktı. Çocukları sinemaya sokup biz de mağazaları gezinmeye başladık. Arzu’ya bikini almak için bakınıyorduk. Arzu seçtiği iki bikiniyi denemek için kabine girdi. Merve ise hala bikinilerin orda arayış içinde iken Arzu’nun beni çağırdığını fark ettim. Yanına gittiğimde altının uyduğunu ama üstünün biraz dar olduğunu yanlardan taştığını söyleniyordu. Merve’de yanımıza gelmişti. Aynı şeyleri ona da söylerken Merve eliyle bikinin üstünü çekiştirip düzelttirmeye çalışıyordu. Arzu’nun göğüs uçları bikinin altında yerini belli edecek kadar belliydi. Yaptıkları normaldi ama bir an lezbiyenlermiş gibi düşününce etkilendim. Başka denemeler ile üstünü de uydurup mağazadan çıkana kadar Merve’de dener mi acaba diye umut etmeme rağmen sükutu hayal oldu. Terlik gibi şeyleri de hallettikten sonra Barış’la tur firmasında buluştuk. Kafamızı da dinleyeceğimiz bir tatil yaşamak istiyorduk. Bu nedenle çocuklara bakması için Arzu’nun teyze kızı da gelecekti. Rezervasyonu buna göre yapıp tatil programımızı hallettik. Bu hengamede yorulmuş olduğumuzdan bir kahve ve sigara molası verdik. Barış işyerindeki alelade bir şeylerden bahsediyordu. Arzu’da saçlarını yukarı toplayıp tokasını takarken bir şey fark ettim ki her zamankinden uzun sürmüştü saçlarını toplaması ve düzeltmesi. Kolsuz bluz giydiği için koltuk altını mı gösteriyor acaba? Bana öyle gelmiş olabilir. Kısacası emin değilim. Emin olduğum şey ise beni tahrik ettiğiydi. Acaba Arzu bilinçli olarak mı göstermişti ? Yoksa anlattığım şey çok taze diye mi dikkat etmiştim? Eve döndüğümüzde aklımda fikrimde devamlı bu dolanıp duruyordu. Arzu çocuğu yatırmış kendi de yıkanmaya girmişti. Rakı kadehi hazırlayıp balkona sigara içmeye çıktım. Akşamüstü ihtimal dahilindeki fikirlerim beni etkiliyordu. Arzu’nun Barış’ı deli etmek için yaptığını, sonrasında da ikisini yatakta hayal ettim. Açıkçası seçenek verilmiş olsa Merve ile ilişkiye girmek yerine birincisini yani Arzu ile Barış’ı yeğlerdim. O gece Arzu ile beraber olduğumuzda aklımda bu fikirler uçuşup durdu. Flaş gibi ardı ardına beynimde hayaller patlıyordu. Arzu, Barış’a kur yaparken, koltuk altını yalatırken, inlerken, onun üstünde iken, içine girerken, öpüşürlerken… Daha sonraki günlerde de onları bu şekilde düşünmekten vazgeçmedim. Söylemem sanmama rağmen Barış’a rüya şeklinde bahsettim. Dün gece rüyamda Arzu ile seni gördüm beni boynuzluyordunuz diye. Gülerek anlatmamı istedi ve tam hatırlamadığımı söyledim. Üstünkörü bir şeyler uydurdum. Sonra cep telefonu ile Arzu’yu banyoda gizlice çektiğim görüntüyü izlettim. Barış, Arzu’yu ilk kez tam olmasa da çıplak görüyordu. Buzlu duşakabinde yıkanan Arzu’yu görünce ağzından “ Vay orospuya bak “ kelimesi çıktı. Bu kelime biliyorum hoş bir hitap değil ama sevmiştim. Barış yaptığını anında da fark etti “ refleks olarak yanlışlıkla oldu kusura bakma” açıklaması yaparken, susturup hoşuma gittiğini söyledim. Barış bir eliyle telefonu tutarken ötekiyle de pantolonunu sıvazlıyordu. Kaydı ardı ardına başa alıp iştahla seyretmesi beni de coşturmuştu. “İster miydin Arzu’yu becermeyi ? “ diye sordum. “ Bu da soru mu? Banyoda Arzu’yu düşünüp çok 31 çekmişliğim var “ dedi. Ardından hayalinin ne kadar heyecan verici olsa da gerçekte bunun imkansızlığı üzerine konuştuk. Detaya girmek gerekirse Arkadaşlığımızın negatif etkilenmesi, sonradan duyulacak muhtemel pişmanlıklar, kendimizi ikna edebilsek dahi eşlerimizi ikna etmenin zorluğu gibi ayrıntılardı.

Tatil zamanı gelip çatmıştı, hepimizde tatlı bir heyecan vardı. Otelin lobbysinde oda işlemlerini bekliyorduk. Derken odalarımız ayarlandı. Bize aile odası verilmişti, yan odayı Arzu’nun akrabası İlknur’la çocuklara ayarladık. İlk gün yol yorgunluğunu hep beraber denizde atlatmaya çalıştık. Güneş gözlüklerimin arkasından Merve’yi doya doya izleme fırsatı yakalıyordum. Gün boyu gördüğüm en belirgin frikiği çocuklarla kumdan kale yaparken çömelmesi esnasındaydı. Alt bikinisi kasık bölgesinde gerilmiş, yanlarından daha fazlasını göremesem de açıklık oluşturmuştu. Tatilin her günü sürprizlerle dolu olmasa da bahsetmeye değmeyecek küçük heyecanları yakalıyordum. Nitekim Merve teşhirci değildi. Genelde günler birbirinin tekrarı olduğu için önemli enstantelere değineceğim. Ayrıca sırf biz ebeveynler yoktuk, arada çocuklarla da ilgilendiğimiz için sıradan bir tatil havasına da büründüğü oluyordu. Neyse ki İlknur, çocuklar konusunda epey yardımcı oluyordu. En azından geceleri odaya erken gitme sorunumuz yoktu. Akşamüstü havuzdan toparlanırken İlknur ve çocuklar k**s club’e uğrayıp, dondurma almak için yanımızdan ayrıldılar. Hanımlar önümüzden, biz arkalarından odaya doğru yürüyorduk. Odaya yaklaşırken Barış çaktırmadan az sonra onların kapısının önünde beklememi söyledi. Merak etmiştim ne cinlik peşinde diye ama fazla didikleyemeyecek kadar da eşlerimize yakın olduğundan göz kırparak okey işareti verdim sadece. Arzu’ya “sen banyoya gir, oda kartını aldım. Çocuklara bir bakayım “ bahanesi ile kendimi dışarı attım. Merdivenlerden inerek alt katımızdaki odanın kapısında aldım soluğumu. Beklerken içerden Merve çıksa niye beklediğimin bahanesini düşünürken, dışarıya bakan banyo penceresinden su sesleri gelmeye başladı. Yaklaşıp, birini bekliyor havasında dinlemeye başladım. Duş ile karışık, ıslak vücutların çarpışma sesini rahatlıkla ayırabiliyordum. Seslere Merve’nin hafif iniltileri karışmaya başladı. Yavaş a benzer bir şeyler fısıldadığını duymuştum. Mırıldanmalar kesildiğinde İlknur ve çocukların da artık gelme ihtimali olduğundan daha fazla riske girmeyip odaya döndüm.

Az evvel yaşadığım olayın etkisi ben de plan oluşturmuştu; Telefonumun wireless’ını yastığımın kenarına koyarak pekala sevişme seslerimizi Barış’a gizlice dinletebilirdim. Sevişme öncesinde eşimin banyoya girdiği esnada Barış’ı arayarak. Ancak bunu gerçekleştirirken geç bir saate denk geleceğinden, Merve’nin olmadığı bir günü tercih etmeliydik ve gecenin o sessizliğinde anlaşılmaması için Barış’ın mute tuşuna basması gerekiyordu. Üstünde biraz daha düşünmek gerektiğinden şimdilik askıya almaya karar verdim.

Banyomu yapıp çıktıktan sonra Arzu’nun çıplak resimlerini çekmek istedim. Sadece havlu sarılı iken veya erotik tarzda bir yerinin görünmediği şekilde müsaade etti. Birinin eline geçer gibi endişelerini daha önceden bildiğim için zorlamadım. Makyajını yaparken içine sütyen giymemesini teklif ettim. Arkadaşlarımızdan çekindiğini söyleyince “ Merve’de giymiyor farkında değil misin ? “ dedim. “ Merve’ninkiler benimki kadar büyük değil ama “ diye yanıt verdi. “ Rahatına bak, nasıl olsa bikinide de uçların anlaşılıyor “ diyerek ikna etmeyi başardım. Bir başka gecemizde her zamanki gibi çocuk animasyonunu seyredip masada sohbet daldık. Çocukların uykusu gelmeye başlamıştı. İlknur’la çocukları odaya bırakıp Arzu ile lobby’de gündüz ayırttığımız gümüş hediyelik parçaları almaya gittik. Barış’lar bizi iskelede bekliyordu. İskelenin sonundaki şezlonga oturmuş iki karanlık süliete doğru ilerledik. Merve bizi görünce ayağa kalkarak Arzu’nun kendisine eşlik etmesini isteyip havuzun oradaki lavaboya gittiler. Barış’ın karşısına geçip oturdum. Oturur oturmaz alkol kokteyli elime tutuşturdu. İskelede Merve’yi eteğinin altından kurcalayıp durmuş onu anlatırken bir taraftan da eline bulaşmış sıvıları koklamam için burnuma getirdi. Merve’nin kokusunu almıştım. “Bak şimdi ne yapacağım “ diyerek sehpadaki bir kokteylin pipetine parmaklarını gezdirdi. Çok geçmeden eşlerimiz de yanımıza geldi. Pipetini ellediği bardağı Arzu’ya uzattı. Karşılıklı oturmuş içiyorduk. Yudum alan eşimi görünce aklımdan Merve’nin sıvılarının dudaklarında olduğunu düşündüm. Nerden geliyor şeytanlıklar bu adamın aklına diye gülümsedim. Birkaç kadehle beraber çakır olmuştuk, eşlerimizin dikkatsiz oturuşları ile güzel bir geceydi diyebilirim. Ertesi gün idi sanıyorum eşlerimiz, çocuklarla kaydırakların olduğu bölümde iken Barış’la sahilde keyif çatıyorduk. Çektiği resimlere bakmam için fotoğraf makinesinin hafıza kartını değiştirip bana verdi. Merve’nin yeni resimleri idi. Büyük bir iştahla bakmaya başladım. Yandığı için göğüsleri beyaz kalmış, harika çıkmıştı. Kelimelerle ifade edemeyeceğim için resimlerin güzelliğini, üzerindeki ayrıntıları mecburen pas geçeceğim. Ardından makineyi gene Barış’a uzattım. Hafıza kartını tekrar değiştirip çantasına yerleştirdi. Bira alıp gelirken eşlerimizin de döndüğünü gördüm. Barış ve Merve denizde, biz oturmuş bakınırken Arzu az ilerimizdeki rus turistin mayosuna güldü. Adam dar slip mayo ile güneşleniyordu ve dalgası bariz belli oluyordu. “Merve’ler olmasaydı 3 lü yapmayı teklif ederdik “ diye şakalaştım. Arzu “ Çam yarması gibi üstelik antipatik bir tip istemezdim “ dedi. “ Peki kimi isterdin “ diye yokladığımda animasyon ekibindeki benim de hatırladığım genç birinden bahsetti. Konuyu Barış’lar geldiği için uzatamadık. Gecenin sonunda odada Arzu ile sevişmeye başladık. Üstüne çıkıp animasyoncu konusunu açtım ve daha gerçekçi hayal etmesini sağlamaya çalışıyordum.
“ Çok mu yakışıklı buldun animasyoncuyu ? “
“ Evet, ayrıca havuzun oralarda gördüm, çok fit vücudu, kolları kaslıydı… “
“Hımm demek bayağa dikkatinizi çekmiş hanımefendi ! Peki anlat bakalım madem ? “
“Sizi sahilde bırakıyorum bir şekilde kur yapıp onu ikna etmişim ve havuzun ordaki bayanlar tuvaletine giriyorum. Peşimden takip ediyor beni. Her an biri gelebilir endişesi ile ayakta yapıyoruz. Çılgınlar gibi öpüşüp sarılıyoruz ve bikinimin yanından içime giriyor “
“ Resepsiyondan telefonunu isteyim mi ? Gelsin istersen bu gece aramıza “ derken tempomu arttırmıştım Arzu hırıltılı ses tonu ile “Gelsin “derken aynı anda boşalmaya da başladı. Hemen ardından ben de üstüne yığıldım ve öylece kaldık. Kalbim güm güm atıyordu, müthiş bir orgazm yaşamıştık.

Her güzel şey gibi tatil de çabuk bitti ve yaşadığımız şehre döndük. Bir gece balkonda Arzu ile karşılıklı içerken “dersimiz seks “ diyerek konuyu açtım. Eşimle bir nevi paralomuzdur. Dersimiz seks ile başlayan cümleden sonra konu cinsel temalara ait olur.
Rahatlaması için animasyoncu hikayesi ile girişimi gerçekleştirdim. Böyle bir eşe sahip olduğum için şanslı olduğumu, çoğu çiftin cinsel anlamda birbirine samimi olmadığını söyledim. “Mesela tatilde yaptığımız animasyoncu fantezisi yatak odamıza renk getiriyor ama kimi bunu tabu olarak görür “ derken, “Fantazi olduğunu nereden biliyorsun “ diyerek beni kıskandırmaya çalıştı. “Demek öyle “ diyerek iyice havaya sokmaya çalışıyordum. Esas amacım fantezilerimize Merve ve Barış’ı dahil etmekti ama daha önce bahsettiğim gibi tanıdık kişilerde rahatsız oluyordu. Bundan dolayı fantezilerin aslında sadece oyun olduğunu tekrar üstünden geçtim. Kadehimin dibinde kalanı yudumlarken Arzu’ya küçük bir sırrım olduğunu söyledim;
“Hani Barış’tan filmler kopyalamıştım ya içinde onlara ait bir filmde çıktı “ dedim.
Şaşırmıştı Arzu. “ Nasıl bir film ? “ diye sorunca “sevişmelerini kayda almışlar, sanırım içinde unuttu işte “ diyerek kestirme bir cevap verdim. Silip silmediğimi öğrenmeye çalıştı. Bilerek oynuyordum Arzu ile. Tahmin ettiğim gibi seyretmek istiyordu. Daha fazla uzatmayıp “şu siyah transparan geceliğini giyip, gel madem” diyerek bilgisayarımı açmaya yöneldim. Komedi filmi seyrediyormuşçasına yüzündeki dinmeyen tebessüm ifadesi ile “Merve’ye bakar mısın az orospu değil “ gibi benzer espriler yapıp duruyordu. Barış’ın ön sevişmeyi bitirip boxerini çıkarttığı sırada elimi Arzu’nun kilotundan içeri sokarak klitorisini hafifçe okşamaya başladım. Artık esprileri kesilmiş, sadece pür dikkat filmi seyrediyordu. Çok geçmeden bileğimi kavrayıp kilotundan çıkarttı. “Yapma, yoksa dayanamayacağım “ diyerek izlemeye devam etti. Bilgisayarı kapatıp yatak odamıza geçtik. Onlardan bahsetsem tepki verir mi diye merak edeceğime, denemeye karar verdim. Arzu, oral seks yaparken “ Barış’ı yaladığını farzet “ dedim. Dinlerken bir an duraksayıp, bir şey demeden devam etti. Hazır olduğumda, içine sokmayacak şekilde arasına alıp tam üstüne oturdu. Gözleri kapalı, zevk alış sırasındaki mimiklerini seyrederken “Barış’ı hayal etsene” dedim. Temposunu bozmadan ağzından Barış ismi döküldü. İçinde Barış’ın geçtiği adlı adınca direktifler mırıldanması boşalana kadar sürdü. Yanımda soluklanırken “Abarttık, artık iyice saçmaladık “ dedi. Arzu’yu vicdan yapmaması için konuşarak rahatlatmaya çalıştım. Kıskançlık yaşamıyorsak ve keyif alıyorsak sorun yok diyerek konuyu bağladık. Nitekim bu geceden sonraki sevişmelerimizde artık Barış kanıksanmıştı. Hakimiyet genelde Barış’ta olsa da Merve taklidi yapıp beni gaza getirdiği de oluyordu. Tuhaf gelebilir ama nedense son gelişmelerden Barış’a bahsetmedim.

Havanın sıcaklığına nemde eklenmiş, bunaltıcı bir cumartesiydi. Akşamüstü Barış’ı aradım; Merve, sünnet düğünü için annelerine gitmiş. Bizimki de işlerini bahane ederek burada kalmayı yeğlemiş. Arabası Merve’de olduğundan işyerine uğrayıp, aldım. Yolda lamı cimi yok bize yemeğe geliyorsun dedim. Barış ikna olduktan sonra Merve’yi aradı. Sesi dışarı verip; yolculuğun nasıl geçtiğini öğrendikten sonra özledin mi beni diye başlayıp, sıkıştırmaya başladı. Merve annelerinin yanında rahat konuşamadığı için kısa sözlerle karşılık veriyordu. Durumu müsait olmadığı için kapattılar. Barış’la asansörde yukarı çıkarken aklıma Arzu’ya haber vermediğim geldi. İçimden umarım zılgıtı yemeyiz diye geçirdim. Çünkü eşimin en gıcık olduğu şeylerden biridir. Malum kadınlar misafire hele hele yemek için hazırlıksız yakalanmak istemez. Neyse ki kapıyı açtığında yüzündeki ifadeyle endişemin yersiz olduğunu gördüm. Arzu’nun Merve ile konuşup gideceğinden haberi olduğunu hatta Barış’ı davet et diyeceğini ama unuttuğunu ve iyi olmuş çağırdığın dediğinde tırstığım kadar olmadığını anladım. Arzu bunları anlatırken içinde sütyen olmadığını fark ettim. Ev hali olmasına rağmen askılı, mavi zeminli bluzu ve dizlerinin biraz üstünde biten, bacaklarını sarmalayan dar sarı taytı ile harika görünüyordu. Eşimin yemek servisleri sırasında ona yakalanmadan izleme fırsatı bulabiliyorduk. Yemeğin üstüne sigara içerken Arzu aniden geriye yaslanıp göğüs uçlarını iyice çıkartacak şekilde gerildi ve masayı toplayayım dedi. Masumane ama müthiş bir görüntüydü. Tuzluklar ve salatalık tabağı ile peşinden yardım etmek için gittim. Mutfağın içine girer girmez kalçasını sıkıp “Çok seksisin, delirtiyorsun beni “ dedim. “ Daha da delirteyim mi ?” diye sorduğunda dudağına bir öpücük koyup yerime döndüm. Bulaşıkları yerleştirdikten sonra Arzu’da balkonda yanımıza geldi. Barışla karşılıklı oturmuştuk. Arzu aramızda kalacak biçimde oturmuş, radyodaki şarkıya eşlik ediyordu. Ardı ardına kadehlerin üstüne nemin bunaltıcı etkisi rahatsız etmeye başlamıştı. Arzu serinlemek için saçları ile oynadıkça Barış’ın koltuk altına kaçamak bakışlarını görüyordum. Arzu yüzünü buruşturup “Burada yumru gibi bir şey mi var ? “ diye bana sol koltuk altını işaret etti. Bakayım diyerek dokunmaya başladım. Parmaklarımı 1-2mm uzunluğundaki tüylerinde dolaştırıyordum. “ Yok gibi, anlayamadım “ dedim. Arzu bu sefer Barış’a rica etti. Barış’ın arayıp da bulamadığı bir obje olduğu için hemen ilgilenmeye başladı. Bir doktor edasında parmak uçlarını gezdiriyordu. Şişlik var mı yok mu diye kıyaslamak için sağ koltuk altına da bakarken öyle bir görüntü vardı ki önümde sanki Barış göğüslerini elliyormuş gibi duruyordu. Bir şey bulamadığına karar verdikten sonra sohbetimize geri döndük. Barış’ın zayıf noktasını kullanmasından tahrik olmuştum. O kadar sertleşmiştim ki anlaşılmasın diye mutfaktan buz alması için Arzu’ya rica ettim. Buz ve meyve salatası ile geri gelip, atıştırırken bir taraftan da uzanıp, avucundaki buz parçasını boynunda dolaştırmaya başladı. “ Çok sıcak “ diye söyleniyordu. Rakı artık gitmediği için biraya döndük.

Barış eski kız arkadaşları ile ilgili komik anılarını sıralarken. Belden aşağı anlattığı bir fıkra sonrası konuyu filme getirdim. “Geçenlerde Arzu ile film seyrederken içlerinden sizinki çıktı “ dememle Barış şaşırdı. Arzu’nun bildiğini hesaba katmadığı için kem küm yaparken “ çekinilecek bir şey yok, ama daha dikkatli olmak lazım” ikazını yaparken Arzu lafa karıştı. Kafalarımız bayağa iyiydi Barış’ı makaraya almaya başlamıştık. Arzu “ Bize de ilham verdiniz “ diyerek gülüyordu. “Belki bizde soft tarzda çekeriz hem kameran da var” diyerek kahkahasını patlattı sonra çocuğu uykuya hazırlamak için ayağa kalktı ve gülerek içeri geçti. Gider gitmez, Barış “Oğlum, Arzu’ya filmi seyrettirdiğini niye söylemedin? “ diye sitem ederken açıklama yerine gülüyordum. Çok geçmeden Arzu yanımıza gelip “ Hadi balkonu toplamama yardım edin bakalım “ diye yardımcı olmamızı istedi. Ortalığı hallettikten sonra içkilerimizle salona geçtik. Hafif tıngırdasın diye televizyonda müzik kanalı açtım. Odada sadece televizyonun ışığı vardı. Film hakkında konuşuyorduk; Sürprizlerin, heyecanların evlilikte gerekli olduğu gibi cinselliği üstün körü yorumlarken Arzu “açık tarzda film veya fotoğraf çekme fikri başkasının eline geçer diye ürkütücü buluyorum ama itiraf etmeliyim ki softunu, mesela öpüşürken nasıl göründüğümüzü merak etmiyor da değilim “ dedi. Arzu sonrasında silmek koşuluyla sadece hararetli bir öpücük sahnesini görmek istiyordu. Sonrası zaten çok ani gelişti ve kamerayı Barış’a verirken buldum kendimi. Yanımızdaki abajuru yakıp, ikili koltukta eşimin yanına geçip dudaklarına kenetlendim. Barış’ın odadaki varlığı bizi ateşliyordu. Adeta nefes almadan çılgın gibi öpüşürken elimi, göğüslerine koyup okşamaya başladım. Ardından elimi bluzunun altından sokup içinden okşamaya başladım. Arzu’nun direnişi olmayınca sıyırıp tek göğsünü dışarı çıkarttım. Arzu kendini geriye çekerek öpüşmeyi bitirdi ve ayağa kalktı. Yüzü kameraya yani Barış’a dönük üstündeki bluzu çıkarttı ve ona doğru fırlattı. Ardından taytını kalçalarını sağa sola sallayarak aşağıya indirdi. Üstünde sadece kilotu kalmıştı. Biraz aşağıya inmiş olan kilotunu düzelttikten sonra yavaşça kucağıma oturdu. Omuzlarını öpüp, göğüslerini okşamaya başladım. Barış keyifle oturduğu yerden bizi çekmeye devam ediyordu. Devam ederken Arzu duraksayıp “ Şimdi kucak dansı sırası Barış’ta “ dedi. Zevkimin yarım kalmasına kızmamış bilakis Arzu’nun cesaretine hayran kalmıştım. Arzu kalkarak Barış’ın yanına gitti, ben de elindeki kamerayı alıp çekime devam ediyordum. Eşim pantolonunu çıkartıp üstünde bir şey kalmamasını istedi. Barış denileni yapıp hemen yerine geçti. Arzu usulca üstüne oturdu. Aralarındaki tek engel Arzu’nun kilotuydu. Öne doğru eğilmiş göğüslerini emdirirken Barışta kalçalarından kavrayıp kendine çektirip bırakıyordu. Yaklaşıp elimle kilotunu yana doğru açtırması için Barış’a yardım ettim. Yüzeysel gitgelleri devam ederken Arzu o kadar ıslanmıştı ki müdahalesiz içine almayı başardı. Tahmin ettiğim gibi Barış uzun sürdüremedi ve o kadar tahrik olmaya fazla dayanamadan içine boşaldı. Hareketsiz kalana değin bu şekilde kalırlarken aniden Barış’ın telefonu çaldı, arayan Merve’ydi. Arzu ayağa kalkıp telefonu Barış’a uzatırken spermler bacaklarına doğru süzülüyordu. Barış eşiyle konuşurken, Arzu, bacaklarının arasında ağzına almaya başladı. Barış’da bundan keyif almış olacak ki sohbeti uzattıkça uzatıyordu. Ben de artık dayanamayıp aynı anda eşime, arkasından yaklaşıp içine girdim. Hem kendi ıslaklığı hem de barışın spermlerinden çok kayganlaşmıştı. Mümkün mertebe uzatmak istediğim için çok ağırdan alıyordum. Barış “biz de misafirlikte olduğunu” söyleyip telefonu eşime verdi. Arzu’da bir taraftan Merve ile konuşup bir taraftan da eliyle sıvazlamaya devam ediyordu. Telefon kapandıktan sonra tempomu arttırıp bende boşaldım. Barış ile Arzu bensiz bir kez daha banyoda yaptıktan sonra geceyi bitirdik. Maalesef Merve’nin kıskanç mizacı olduğundan haberi olmadan bu sırrı sürdürmeye devam ediyoruz..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir