Genel

günlerin acısını ..(9)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba 7ty.club hikaye okuyucuları birbirinden azdırıcı hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz okuyun ve ve yorumunuzu bırakın

Asian

günlerin acısını ..(9)
Benim karnım acıkıyor hafiften. Mutfağa bakıyorum. Hiçbir şey yok. “Acıktım ben aşkım!” diyorum. Ayfer kalkıyor, çırılçıplak geliyor. “Bebeğim hiçbir şey yok ki evde…” diyor. Ona, “Hadi gel, yemeğe götüreyim seni! Arabamız da var.” diyorum. “Tamam!” diyor, içeri gidiyor. Çok şık siyah bir elbise giymiş. Biraz makyaj yapınca o kadar güzel oluyor ki… Ben de, “Keşke bu kadar güzel giyinmeseydin yaa!” diyorum. Çünkü bende sadece bir pantolon var. “Merak etme! Ev arkadaşım tam senin boyutlarında.” diyor. İçeri gidiyor. Yeşil tonlarında bir elbise getiriyor. Onu giyiyorum. Biraz dar, ama bu benim vücut hatlarımı dahada belli ediyor.

Hemen atlıyoruz arabaya. Elimi tutuyor. Ona, “Nereye gidelim?” diyorum. “Aşkım, balık mı yesek rıhtımda?” diyor. “Rıhtıma ne gerek var ya, bu kadar güzel giyinmişiz. Gel düzgün bir yere gidelim!” diyorum. Ve sürüyorum arabayı. Sahilde, boğazda, oldukça lüks bir balık lokantasına gidiyoruz. “Günseli, ne yapıyorsun? Ben ödeyemem buranın parasını!” diyor. Bakıyorum ona, “Saçmalama. Ben öderim. Ne olacak aşkım?” diyorum sessizce. Oturuyoruz. Şansımıza, denize bakan bir masa kalmış. Garson geliyor. Şarap söylüyorum. Kırmızı. Ve balıklarımızı seçiyoruz. Ayfer, “Bu şehre hayranım ya… Müthiş bir şehir!” diyor. “Öyle!” diyorum şaraptan bir yudum alırken. “Peki nasıl ödeyeceğiz buranın parasını?” diyor. “Bak güzelim. Benim bir sevgilim var. Kendisi çook zengin. Bu konuda hiçbir sıkıntın olmasın!” diyorum. “Tam orospusun ya!” deyince, kahkaha atıyoruz. Konuşa konuşa yiyoruz yemeğimizi.

Konuşurken konu hayata geliyor. Aslında ne kadar dağınık bir hayatım olduğunu fark ediyorum. Duygulanıyorum. Aslında evet, bir orospuyum. Resmen dost hayatı yaşıyorum. Ama çok memnunum. Seks bakımından doyuyorum, para desen hiç sorun değil. Ahmet’in tehditleri hayatımdan zorlada olsa çıkarılmış. Aşk yok hayatımda. Yeride yok. Gerek yok. Ama o da var sanki. Ayfer çok güzel kız. “İlla aşık olmak için karşı cins mi gerekli?” diyor bana Ayfer. Doğru belki de…

O kadar tatlı bir kız ki. Yemeğin sonunda ona teklif ediyorum. “Ayfer, sana yardım etmeme izin ver. Para, pul, sorun değil!” diyorum. Ayfer şaşırıyor. “Ne demek bu?” diyor. “Benim de mi Eskort olmamı istiyorsun?” diyor. “Saçmalama güzelim. Sadece sevgilim ol! Gerçek anlamda!” diyorum. “Öyleyiz zaten!” diyor, bir yudum daha alıyor. “O zaman sana yardım etmeme izin ver… Gel tatile çıkalım. Fatih’in bana verdiği anahtarlar var. Orada bir yazlığım var. İstediğin kadar kalalım. Ne dersin?” diyorum. “Bunu daha sonra konuşalım…” diyor. Ve kalkıyoruz.

Arabaya biniyoruz. Elimi tutuyor. Gözlerime bakıyor. Bu kız bana aşık mı oluyor? Bilmiyorum ama çok güzel bir his bu. Unuttuğum bir his. Birinin bana sevgiyle bakması. Sürüyorum arabayı. Evinin önüne geliyoruz. “Gelsene yukarı aşkım!” diyor. “Yok aşkım, eve gitmem lazım!” diyorum. “Yaaa! Söz vermiştiiin!” diyor. Cilve yapıyor bana. “Olmaz, belki sonra gelirim. Dikkat et kendine aşkım…” diyorum. Dudaklarıma bir öpücük koyuyor. “Sen de! Ya, arabayı burada bıraksan? Alkollüsün, taksiyle git!” diyor. “Olmaz, karşıya geçeceğim aşkım!” diyorum. “Eve varınca araa!” diyor. “Tamam!” diyorum, ve sürüyorum evime doğru.

Eve çıkıyorum. Çok mutluyum nedense. Kızım uyumuş koltukta. Onu uyandırma istiyorum. Uyanmayınca kucaklıyorum, halen küçük bir kız çocuğu sanki. Yatağına yatırıyorum. Oğlan uyumuş. Ve ben, bir kadeh daha şarap içiyorum. İş telefonumu kırıyorum. Benim için çok yeni bir hayat başlıyor!

Önümüzdeki bir iki hafta, Ayfer’le geziyoruz, tozuyoruz. İki sevgili gibiyiz. Ufak öpüşmeler dışında sevişemiyoruz bir türlü fırsat bulup. Ama çok özledim ben… Fatih, halen yurtdışında. Yurtdışında aldığı bir ihaleyi yürütmek için orada bulunuyor. Arayayım diyorum, bakayım ne yapıyor. Arıyorum, telefonda bir kadın sesi, “Aaa! Nagehaan!” diyor. Tanıyamıyorum. “Benim ya, Canan!” diyor. “Aa, kız? Senin ne işin var len orda?” diye şaka yapıyorum. Biraz bozuluyorum aslında. “Ya güzelim hiç sorma, Fatih beni de getirdi buraya. Rusya’dayız tatlım!” diyor. Beni kıskandırmaya çalışıyor fahişe. “Ne yapıyorsun sen, Eskortluğa devam mı?” diyor. “Hayır!” diyorum. Fatih alıyor telefonu, “Naber güzellik?” diyor. “Beni niye almadın?!” diye hesap soruyorum. “Sinirlendin mi? Ya, şey… Burada uzun süre kalıyorum da, senin durumun gelmeye müsait değil biliyorsun…” falan diyor.

İtiraz edemiyorum daha fazla. Para herifin, kimi isterse götürür. “Sen neler yapıyorsun canım?” diyor. Hakkını yememek lazım, çok kibar adam. “Hiiç. Takılıyorum öyle…” diyorum. “Ya, yazın da bitmesine az kaldı. Gitsene yazlığa?” diyor. “Bilmem, bakarız…” diyorum. Aslında ben bunu daha önce niye düşünemedim? Hem Ayfer’i de alırım yanıma. Hemen arıyorum Ayfer’i. “Haftasonu gidiyoruz!” diyorum. “Nereye aşkım?” diyor. “Yazlığa. Birkaç gün tatil yapalım!” diyorum. Önce itiraz ediyor, sonra kabul ediyor. “Yarın buluşalım mı?” diyor. “Yarın sevişemeyiz de, alışveriş yapalım azıcık!” diyorum.

Çıkıyoruz ertesi gün. 3-4 bikini takımı alıyoruz. Biri siyah, arkası tangalı. Onu Ayfer’ e alıyorum. Kendimede siyah beyaz mavi yeşil bikiniler alıyorum. Ayfer çok mutlu. Güzel güzel elbiseler alıyorum ona da, kendime de. Sonra yürürken ‘Seks Shop’ yazısı takılıyor gözüme. “Aşkım, girelim mi?” diyorum. “Olur!” diyor, giriyoruz. Tezgahtar bir erkekle karşılaşmayı düşünürken, orta yaşlı bir kadın geliyor. “Nasıl yardımcı olabilirim hanımlar?” diyor. Hemen bakıyorum. Neler var neler. Belden bağlamalılar, dildolar. İki tane dildo alıyoruz, biri 15 cm, diğeri 20 cm. Benim gözüm belden bağlamalıya gidiyor. Bir tane zenci yarağı alıyorum. Çok enteresan şeyler var. Kelepçe alıyorum bir tane de. Ayfer izliyor öylece. Kayganlaştırıcılar, azdırıcılar. Hepsinden alıyorum. Bir tane şişme erkek alıyorum. Tamamen meraktan. Ödüyoruz, çıkıyoruz.

Sonra evine bırakıyorum onu. “Ne zaman gidiyoruz güzelim?” diyor. “Ya haftasonunu boşver, yarın çıkalım!” diyorum. “Arabayla mı?” diyor. “Evet, ne olacak ki?” diyorum. “Sen sürmeyi biliyorsun değil mi?” diyorum. “Evet de, ehliyetim yok…” diyor. “Sorun değil aşkım!” diyorum. Ve eve bavulumu hazırlamaya gidiyorum.

Kızım evde. Ona şirkette işimin çıktığını söylüyorum. Beni Fatih’in şirketinde çalışmaya başladım diye biliyorlar. “Tamam anne!” diyor, oğlan babasında zaten. Ertesi gün oluyor. Sabah 6 gibi uyanıyorum, karşıya, Ayfer’i almaya gidiyorum. Ayfer daha uyanmamış. “Ohooo! Bu ne ya. Uykucusun sen!” diyorum. Ayfer hemen kalkıyor, evine çıkıyorum. “Ben hemen hazırlanırım!” diyor. Ev arkadaşı gene yok evde. Odasına giriyor, bavulunu iyiki geceden hazırlamış. Üstünü çıkarıyor, amındaki kıllar dikkatimi çekiyor. “Ay kusura bakma, birkaç gündür alamadım…” diyor. “Sorun değil, benim de amım kıllı aşkım!” diyorum. “Alırız orda!” diyor, hemen içeriden jiletleri koyuyor. Ve çıkıyoruz yola.

Biraz o, biraz ben kullanıyorum arabayı, 12 saatte varıyoruz Bodrum’a akşamüzeri. Yorulmuşuz. Eve giriyorum, evde eşyaların üstünde beyaz örtü var. Onları bile kaldırmadan, olduğumuz gibi yatıyoruz Ayfer’le. Ertesi sabah uyanıyorum. Burnuma süper kokular geliyor. Ayfer, “Kahvaltın hazır!” diyor. İniyorum. “Nereden buldun ya bunları?” diyorum. Amma maharetli kız. Neler yapmış neler. “Ben de şaşırdım. Herşey var dolapta. İçkiler, yemekler. İlk kez mi geliyorsun buraya? Emin misin?” diyor. Meğer Fatih gündelikçi kadına herşeyi aldırmış. Düşünceli sikicim benim.

Havuzun suyu bile doldurulmuş. Kısacası her şey çok güzel. Kahvaltımızı ediyoruz. Ve Ayfer kalkıyor. “Yaa, ben seni çok özledim!” diyor kucağıma oturuyor. “Aşkım, ben de seni! Ama geceye sakla kendini. Bu gece inanılmaz şeyler yaşayacağız!” diyorum. “Ne yani, sevişmeyelim mi?” diyor. “Beklee!” diyorum. Kalkıyorum, odaya çıkıyorum. Bikinimi giyiyorum. Biraz da kremlenip, aşağı iniyorum. Havuza giriyorum, rahatlıyorum. Ayfer de geliyor sonra. Memeleri taşıyor kızın bikiniden. Arkası tangalıyı giymiş. “Baaak!” diyor, dönüyor götünü. İnanılmaz bir götü var. O da giriyor havuza. Şakalaşa şakalaşa yüzüyoruz. Sonra biraz güneşleniyorum. Ayfer iki bira getiriyor, hem biralarımızı yudumluyoruz, hemde eğleniyoruz.

Ayfer kalkıyor, “Yaa, kimse görmez değil mi?” diyor. “Yok ya ne olacak, hem neden ki?” diyorum. “Hiiç, çıplak güneşleneceğim de!” diyor. “Tamam aşkım!” diyorum, çıkarıyor. O süt beyazı memeleri güneş alıyor. Sonra bana dönüyor. “Sen de çıkarsana!” diyor. Hemen çözüyorum bikinimi. Benim de memelerim fora. Memelerimize dokuna dokuna güneşin tadını çıkarıyoruz.

“Sevgilim?” diyor bana. “Efendim aşkım?” diyorum. “Ya, bir şey soracağım…” diyor. Meraklanıyorum. “Sor!” diyorum. “Seks oyunu oynayalım mı?” diyor. Doğruluyorum. “Oynayalım birtanem… Ama nasıl bir oyun?” diyorum. Hemen doğruluyor. “Birbirimizin kocası olalım mesela bir hafta. Takma yarağımız yok mu? Vaar! Onu takalım, birgün sen, bir gün ben koca olalım. Çok eğlencez yaa!” diyor. “Tamam aşkım, bana uyar. Ama söyleyim, fena sikerim!” diyorum. “Tamam aşkım!” diyor. Kalkıyor, belden bağlamalı straponu kutusuyla getiriyor. Heyecanla açıyor. Bir tane kullanma kılavuzu var. Elime alıyorum. “Vaay, kocaman birşey kız bu. Ben alırım da, sen zor alırsın o daracık amınla!” diyorum. “Deneyeliim?” diyor.

Hemen takıyorum belden bağlamalıyı. Sıvazlamaya başlıyorum önümdeki zenci yarağını. Dayanamıyor o da. “Aşkım, hadi gel odaya geçelim!” diyor. Hemen kalkıyoruz, götünü kırıta kırıta yürüyor zilli. “Kız zilli, fenasın sen ya!” deyip dudaklarına yumuluyorum. Bana resmen cilve yapıyor kız. “Kocacığım!” diyor. “Kocacığın kurban olsun sana aşkım!” deyip, yumuluyorum amına. Yalıyorum dibine kadar. Ayfer inliyor, “Ahhh, yala aşkım… Yala bebeğğiiim!” diyerek bana ayak uyduruyor. Zilli ya… Çok tatlı kız. Yavaşça memelerine yumuluyorum. Baldan tatlı… Uçlarını sömüre sömüre yalıyorum. Sonra, “Kız orospu, al bakayım ağzına siki. Nasıl yalıyorsun göster bakayım!” diyorum. Hemen önüme çöküyor. Alıyor straponu. Ben de saçlarını okşuyorum. Yalıyor, ama acemi. “Yarak öyle yalanmaz aşkım. İyice sömürceksin. Hah. Al ağzına. Şimdi dille arkasını. Dibine kadar al… Ohhh!” diyorum.

Öğürüyor. “Ay kusacağım yaa!” diyor. “Yala yala, ohhh. Güzel orospum benim!” diyerek kafasından tutarak küçücük ağzını sikmeye başlıyorum. Yarağın ipi amımın arasına giriyor. Bazen inip amımı yalıyor. Ayfer inlemelerle yalıyor yarağımı. “Nasıl aşkım? İyi yalıyor muyum?” diyor. “Aferin sana, sana gerçek bir yarak bulalım yaa!” diyorum. “Olmaz, bak sen varsın işte. Benim kocam ol!” diyor. “Kalk bakayım ayağa!” diyorum. Kalkıyor. Biraz dudaklarını öpüyorum. Yatırıyorum yatağa. Ayırıyorum bacaklarını. Elimle straponu hizalıyorum. Yavaşça sokmaya başlıyorum. Amının suluğu sayesinde birazda zorlanarak alıyor azman gibi yarağı.

“Ohhh! Aşkımmm! Günselim benimmm… Ihhh!” diyor. “Kocacığım de kız. Kocacığım de!” diyorum. “Kocacığım, her şeyim. Aşığım sana… Ay yavaş, canımı yakıyorsun!” diye kıvranıyor altımda Zilli. Memelerini sömüre sömüre sokuyorum amına. Ona girdikçe, benim memelerim sallanıyor. Yavasça çıkarıyorum içinden. Daracık am kasları, toplamaya çalışıyor kendini. “Domal orospum!” diyorum. Domalıyor. Göt deliği o kadar dar ki… “Kız, parmak ta mı sokmadın buna?” diyorum. “Yok aşkım, çok acıyor. Çek onu ordan!” diyor. “Sürtüyorum kız, ohhh, nede güzel benim sevgilimin delikleri!” diyorum. “Öyledir aşkım. Ay içim bir hoş oluyooor!” diyor. “Sokayım mı götüne?” diyorum. “Yok, amıma sok!” diyor. Sokuyorum amcığına. Saçlarını tutuyorum, çekiyorum. Sikiyorum amını kızın. İnliyor, böğürür gibi. Arada iyice kapanıp üstüne, dudaklarını öpüyorum. Çok tatlı dudakları var yaaa!

“Geliyorum aşkım! Geliyorum! Geliyoruuum!” diyerek boşalıyor. Boşaldığını kasılmalarından anlıyorum. Karnı bir inip, bir kalkıyor. Kendini yatağa fırlatıyor. Biraz yarak sulanmış Ayfer’in amcığından dolayı. Hemen sokuyorum ağzına. “Imm, amımın suları da güzelmiş yaa…” diyor. “Em bebeğim, em…” diyorum. Ayfer emiyor yarağı. Sonra çıkarıyorum straponu. Uzanıyoruz yatakta. Sigara içiyoruz. Başını benim memelerime koymuş. Öylece uzanıyor. Eli amında. “Doymadın mı aşkım?” diyorum. Hemen dönüyor. Bir mememi ısırmaya başlıyor. “Yerim ben bunlarııı!” diyor, ısırıyor. Ahhh, canım yanıyor. Ama olsun. O emdikçe ben ona daha fazla sarılıyorum. Sonra iniyor amıma. Kıllı amımı yalıyor, arasına dil darbeleri atıyor. Bu kız süper emiyor! O emdikçe ben kasılıyorum, yatakta belim kalkıp iniyor. En sonunda herzamanki tazyikli boşalmam geliyor. Ayfer yakalayabildikçe yakalamaya çalışıyor amımın çeşme gibi akan sularını.

Sonra kalkıyoruz. Havuza giriyoruz. Okşamaya devam ediyoruz birbirimizi, ki kapı çalıyor. Ben kalkıyorum, bikinimin altını, üstünü giyip kapıyı açıyorum. Karşımda iri yarı bir adam. Beni görünce afallıyor. “Yav, abla, Fatih abim orda mı?” diyor. “Yok!” diyorum. “Ablam ben bu sitenin görevlisiyim de, benim hanım baktıydı eve, birşeyiniz eksiğiniz gediğiniz yoktur umarım?” diyor. “Yok ablacığım, sağol!” deyip yolluyorum adamı, havuza dönüyorum.

Sonra tekrar kapı çalıyor. Bu kim gene yaa! Kalkıyorum. “Ablam merhaba!” diyor. Gündelikçi kız. Hale adı. Böyle kısacık, ama sütun gibi hatun. Başında örtüsü, bordo tişörtü. Altında da bol eteği. “Hoş geldin!” diyorum. Geçiyor içeri. Bu karı da nerden çıktı yaa! Ayfer geliyor, memeleri fora. “Ay kimmiş o canım?” diye, Hale’yi görünce, “Ay pardon!” deyip kapıyor memelerini. “Ablam boşver, aç memeleri, salver gitsin gari!” diyor kız. Gülüşüyoruz. “Siz geçin, ben yemeğinizi neyin hazırlarım!” diyor kız. Geçiyoruz. Ayfer, “Ay kıza da ayıp oldu!” deyip giyiyor bikinisinin üstünü. “Ayıp tabi, kıza her yerini gösterdin Zilli!” diyorum. Gülüşüyoruz tekrardan. Sonra gene uzanıyor.

1-2 saat geçiyor, kız halen evde. “Ay ne zaman gidecek bu ya?” diyor Ayfer sürekli. “Az sabret, çalışıyor işte kızcağız!” diyorum. Taş çatlasa 20 yaşında kız. “Haleee!” diye sesleniyorum. “Efendim ablam?” diyor. “İki bira getirsene canım ya!” diyorum. Getiriyor biraları. Oturuyor yanımıza, ben davet ediyorum. “Ay abla… Fatih abim gelmezdi hiç buralara uzun zamandır…” diyor. “O gelmeyecek ki tatlım!” diyorum. “Ee, siz kimsiniz? Yoksa Fatih abimin karılarından mısınız?” diyor. “Ben öyleyim, bu da arkadaşım Ayfer!” diyorum. El sıkışıyoruz tekrar. “Bira içiyormusun sen?” diyorum. “Yok ablam!” diyor. “Niye ya? Günah falan diye mi?” diyorum. “Yok be abla, beni etkiliyor. Arada benim herif içiriyor, sonra çatır çatır sikiyor!” diyor. Gülmekten altımıza işeyeceğiz nerdeyse. “İç iç, burada kimse sikemez seni!” diyorum, gülmekten kendimi zor alıkoyarak.

İçiyor benimkinden. “Ama abla, bir sigaranı yakarım!” diyor. “Al kuzum!” diyorum, yakıyor. Öksürmeye başlıyor. “Bu ne yaa!” diyor. “Nası sigara abla bu? Nasıl içiyonuz bunu?” diyor. “Ağırdır biraz, ama merak etme içinde birşey yok deyip gülüyorum. Muhabbete başlıyoruz tekrar. Kız çok tatlı. Ama kocasından çok şikayetçi. Ayfer, “Ee, şikayet ediyorsun da, çatır çatır sikiyormuş baksana!” diyor. “Abla, hemde ne biçim! Benim herifte at yarağı var sanki. Yırtıyor valla her girişte… Kanata kanata sikiyor!” diyor. “Memnun değil misin? Bak ne güzel işte!” diyorum. “Memnunum abla, diğer köylü karılarının alamadığı zevki veriyor bana! Hepsinin işi 5 dakikalık. Ama benim aygır öyle mi? 2 saat pompaladığını bilirim!” diyor. “Kaç santimdir senin kocanın yarağı?” diyorum. “Onu bilemem, ama nah kolum kadar!” diyor. “Abartma kız Zilli!” diyorum. Gülüşüyoruz.

Sonra kalkıyor. “Ablam çok sağol, uğrarım ben gene!” diyor. Kalkıyor, gidiyor. Yemeği hazırlamış. Kalkıp yemeği yiyoruz. Ayfer gene soyunuyor. Artık akşam oluyor. O gün ben sevişmek istesem de, Ayfer, “Ya, boşver, belki sonra sevişiriz gene!” diyor. Ee, ne yapacağız evde? Sıkılırım ki ben. “Madem öyle, hadi kalk, Bodrum’a iniyoruz!” diyorum. Hemen kalkıyor Ayfer, üstüne yeşil bir elbise giyiyor, güzel de bir makyaj. Fıstık gibi valla. Görünce kalkıp götüne tokatı yapıştırıyorum. “Ne güzel olmuşsun sen!” diyorum. “Kıskandın mı?” diyor, “Evet, hemde çok!” diyorum, bir öpücük koyuyorum dudaklarına. Sonra kalkıp ben de giyiniyorum. Mavi bir elbise, incecik. Altıma da aynı renkte bir tanga. Çıkıyoruz beraber…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir